İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

393- Kıbrıs için çözüm nedir?, 27.07.2023

Birleşmiş Milletler (BM) ve garantör ülkelerin çözüm aradığı ve çözümsüzlüğün belki de ‘çözüm’ olarak kabul edildiği problem Kıbrıs Sorunu’dur. Siyasi tarihin her evresinde, tüm masalarda konu ve gündem olmuştur. 

***

Annan Planı, Birleşmiş Milletler tarafından ortaya atılan ve Kıbrıs Adası’nın bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öngören girişimdir. Adını, BM eski genel sekreteri Kofi Annan’dan alan bu plan, 2004 yılında Kıbrıs’ta gerçekleştirilen referandumla oylamaya sunulmuş ancak hayata geçirilememiştir.

***

Annan Planı’na göre, Kıbrıs Adası’nın İngiliz üsleri bölgesi haricinde kalan kısımları, bağımsız ve federal nitelikte bir devlet olacak şekilde birleştirilecekti. Yapılan düzenlemeye göre yeni devletin bakanlıklarının en az üçte biri Türklerden oluşacak ve adanın siyasi yönetimi Türkler ve Rumlar arasında dönüşümlü olarak el değiştirecekti.

***

Nisan 2004’te, adanın kuzey ve güneyinde gerçekleştirilen referandumla Annan Planı halk oylamasına sunuldu. Bu tarihi anket adada yaşayan Türk ve Rum topluluklarına planı kabul etme veya reddetme hakkı veriyordu. Referandum sonuçlarına göre Türk tarafından %64,91 oranında kabul gören Annan Planı, Rum kesiminde %75,38 oranında reddedildi ve hayata geçirilemedi.

***

Annan Planı’nın kabul edilememesi, Kıbrıs sorununun karmaşıklığını ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkları bir kez daha ortaya koymuştur. Referandum sonrası Güney Kıbrıs Avrupa Birliği (AB)’ne alınmış, Kuzey Kıbrıs ise kaderine terk edilmiştir. Annan Planı sonrası dönem dönem liderler arasında Yeşil Hat’ta, New York BM binasında, Crans Montana’da müzakereler yapılmış ancak bu görüşmelerden elle tutulur bir çözüm çıkmamıştır. Kıbrıs Adası’nın bölünmüşlüğüne dair çözüm arayışları halen uluslararası gündemin önemli bir parçası olarak siyaset kurumunun gündemindedir.

*** 

Garantör ülke Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan son bakanlar kurulu toplantısı ardından yaptığı basın açıklamasında “Kıbrıs Adası’nın kalıcı ve adil bir barışa kavuşması için elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyiz. Bu konudaki samimiyetimizi Annan Planı dahil, şimdiye kadarki tüm süreçlerde gösterdik, gerekirse yine gösteririz. Ancak, bunun için karşımızdakilerin de dayatmalarda ısrar etmek yerine sahadaki durumu kabullenmesi gerektiği açıktır.” Şeklindeki söylemiyle çözüm adına olumlu tüm adımların atılacağını vurgulamıştır. Sayın Erdoğan konuşmasında “Ancak bunun için karşımızdakilerin de dayatmalarda ısrar etmek yerine, sahadaki durumu kabullenmesi gerektiği açıktır.” demiştir. 

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediklerinden yola çıkarak, Güney Kıbrıs siyaset kurumu ve BM yetkililerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) devlet olarak görmeleri, Kıbrıs Türklerinin hak ve menfaatlerini eşit ve adil bir şekilde teslim etmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Kıbrıs adasına çözüm, Kıbrıs Türkünün ve KKTC’nin hak ve menfaatlerini koruyarak geleceği, adanın gerçeklerinin en önemlisidir.