Milletvekilliği seçimleri, bir ülkenin yasama organının üyelerini belirlemek için yapılan seçimlerdir. Yasama organı, kanun yapma ve hükümeti denetleme görevlerini üstlenir, bu yüzden milletvekilliği seçimleri, halkın sesinin hükümet politikalarına doğrudan bir etkisi olmasını sağlar. Örneğin, 23 Şubat 1950’dee Birleşik Krallık’ta yapılan genel seçimler, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin sosyal ve ekonomik politikalarını belirleyen bir dönüm noktasıydı. Bu seçimlerde İşçi Partisi’nin zaferi, devletin ekonomi ve sağlık hizmetlerinde daha aktif bir rol almasına yol açtı. Türkiye’de ise 14 Mayıs 1950 seçimleri, çok partili demokratik hayata geçişin simgesi olarak kabul edilir. Bu seçimlerde Demokrat Parti’nin (DP) zaferi, Türkiye’de demokrasinin gelişiminde önemli bir adım oldu ve ekonomi, eğitim, sağlık gibi alanlarda önemli değişimlere yol açmıştır.
Belediye Başkanlığı Seçimleri ve Yerel Yönetimler
Belediye başkanlığı seçimleri, yerel yönetimlerin başkanını belirler ve böylece yerel hizmetlerin kalitesi ve yönü üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Yerel seçimler, vatandaşların yaşadıkları topluluklar üzerinde daha somut bir etki görebilecekleri bir platform sunar. Örneğin, New York’ta 1934’te yapılan belediye başkanlığı seçimi, Büyük Buhran’ın etkileriyle mücadele ederken şehrin sosyal hizmet politikalarını şekillendiren Fiorello La Guardia’nın seçilmesine yol açmıştır. Türkiye’de ise özellikle 1994 İstanbul belediye başkanlığı seçimi, Türkiye siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak görülür. Bu seçim, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi kariyerinde önemli bir başlangıç noktası olmuş ve sonrasında Türkiye’nin genel siyasi manzarasını etkileyen önemli değişikliklere zemin hazırlamıştır.
Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ve Milli Kimlik
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, bir ülkenin milli kimliğini ve dış politikasını şekillendiren en önemli siyasi olaylardan biridir. Cumhurbaşkanı, genellikle devletin en yüksek makamı olarak kabul edilir ve ulusal bir simge olarak halkın birliğini temsil eder. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2008 seçimleri, Barack Obama’nın seçilmesiyle birlikte, Amerikan tarihinde bir dönüm noktası oldu ve milli kimlik ile uluslararası ilişkiler açısından önemli değişimlere yol açtı. Türkiye’de, özellikle 2018 cumhurbaşkanlığı seçimleri, Türkiye’nin yönetim sistemini parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişini simgeleyerek, ülkenin siyasi yapısında önemli bir değişiklik yarattı. Bu seçimler, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak seçilmesiyle sonuçlandı ve Türkiye’nin iç ve dış politikalarında yeni bir dönemi başlattı.
Sonuç
Seçimler, demokratik sistemlerin vazgeçilmez bir parçasıdır ve toplumların kaderini etkileyen önemli kararların alınmasında kilit bir rol oynar. Milletvekilliği, belediye başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, hem dünya genelinde hem de Türkiye özelinde, tarihsel dönüm noktalarını ve toplumsal değişimleri tetikleyen önemli olaylardır. Bu seçimler, halkın iradesinin temsilcileri ve liderleri belirleme sürecindeki etkin rolünü gösterir ve demokrasinin işleyişinin temelini oluşturur. Tarihi süreç ve seçimin önemini izahımdan sonra; Türkiye siyaset kurumunun aktörlerinin seçim dönemlerinde dillerinden düşürmedikleri: ‘’bu seçim çok önemli’’ moddosuyla önümüzdeki yerel seçim süreci için birkaç durum beyen edeyim.
Malumunuz 31 Mart 2024’te yerel seçimlerimiz gerçekleşecektir. Efeler diyarı diye övündüğümüz, yer yüzünün en güzel dağı taşı denizi olarak betimlediğimiz memleketimiz Aydın hak ettiği yerel yönetimler hizmetinden payını almakta mıdır? Uzunca bir süredir, Aydın’ı yöneten hanımefendi Aydın’a geleneksel belediye hizmetleri harici ne vermiştir, ne verecektir? Efeler şehir merkezinin trafik çilesi, Denizli’ye gidilirken Nazilli’deki trafik ışıkları ve yoğun trafik, yaz aylarında sahile gidiş yolu olan, Söke kavşağı ve öncesi trafik çilesine Aydın halkı razı mıdır? Belediyecilik sadece, imar izinleri, park bahçe işleri ve genel çevre temizliği midir?
Aydın şehrinin marka değeri nedir? İncir, zeytin ve zeytin yağı ne kadar korunmaktadır, tarım alanları imar tehlikesi ile yüzyüze midir? Jeotermalin Aydın’a ekonomik ve istihdam katkısı nedir? bu ve bunun gibi bir sürü konu yazımda soru olarak sizlere sorulabilir? Lakin diğer sorular ve yanıtlarını sizler bildiğiniz için sizin genel olarak düşünmenizi istiyorum.
Aydın inat siyasetinden kurutlup, topyekün devlet ve millet menfaatine hizmet eden seçilmişlerle yönetilmeyi hak etmektedir. Dergimizin okuyucuları olarak sizlerde siyasi görüşlerinizden ziyade; sürdürülebilir, doğayı koruyan, ulaşımı kolay, genç işsizi olmayan modern bir şehri imar edecek kişiyi şehrin emini olması için destek olunuz.
Kalın sağlıcakla…
Kitap: Hülya Uğuz Yedievli’nin ‘’Sürdürülebilir Yaşam Alanları – İnsan Odaklı Kentler’’ kitabını okumanızı öneririm.
