Son yıllarda Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler, bölgedeki güç dengelerinin değişmesine sebep olmaktadır. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğalgaz yatakları, bölge ülkelerinin jeopolitik konumunu daha da önemli hale getirmiştir. Bu durum, Türkiye’nin bölgedeki politikalarını da etkilemiş ve Kıbrıs sorunu başta olmak üzere Yunanistan, Mısır ve diğer bölge ülkeleriyle ilişkilerini dönemsel olarak rekabete ve çatışmaya itmiştir.
***
Ancak, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler sadece bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerine de yön vermektedir. Türkiye’nin NATO üyeliği, AB üyelik süreci gibi konularda Batı’yla olan ilişkilerini kontrollü yürütmesi gerekmektedir. Lakin bölgedeki doğalgaz yataklarına ilişkin politikaları nedeniyle Türkiye hak ve menfaatini korumak istemektedir. Bu korumacı Doğu Akdeniz siyaseti de Türkiye – Avrupa ve batı devletleriyle ilişkileri dönemsel olarak bozmaktadır.
***
Türkiye etkin ve kararlı dış politikasıyla Doğu Akdeniz başta olmak üzere milli menfaat ve çıkarları neyi gerektiriyorsa o adımları kararlılıkla atmaktadır. Bu kararlı siyaset batı ve Avrupa’nın çıkarına dönemsel olarak ters düştüğünde Türkiye öteki devlet olarak görülmektedir. Bir diğer batının ilişkileri germesindeki argümanı da Türkiye’nin Rusya ile dost ve güven üzerine kurduğu ilişkisi, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’deki milli politikalarıdır. Türkiye batı ile ilişkileri düzelmesi için iç ve dış politikasında gayri milli köklü değişiklikler yapması imkansızdır. Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve enerji denkleminde yer alan batı ve diğer yancı devletler Türkiye’nin sürdürdüğü millî politikalara saygı ile karşılayıp oyunda yer alma sürecine girmelidirler.
***
Türkiye bölgenin en önemli sorunlarından birisi olan Kıbrıs Sorununa garantör vasfıyla taraftır. Kıbrıs sorunu ise, bölgedeki en önemli konulardan biri olarak önemini korumaktadır. Kıbrıs’ta yaşayan Türkler ve Rumlar arasındaki siyasi çekişme, bölgedeki güç dengelerinin belirleyicisi haline gelmiştir. Doğalgaz yataklarının keşfedilmesi ise Kıbrıs sorununu daha da karmaşık çözümden uzak, içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Bu karmaşa ve kaos ikliminde Türkiye’nin tavrı ve duruşu milli menfaat ve çıkarları çizgisindedir. Doğu Akdeniz’de Mısır, İsrail, Yunanistan gibi ülkeler bölgedeki doğalgaz yataklarını keşfetmek için büyük yatırımlar yapmaktadırlar. Ancak, Türkiye bu ülkelerin çalışmalarını; Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’ın hak ve menfaati görmezden gelindiği için kabul etmemektedir.
***
Doğu Akdeniz’deki gerginliklerin sona ermesi için bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Ancak, bölgedeki siyasi ve ekonomik çıkar çatışmaları bu birlikteliğin sağlanmasını zorlaştırıyor. Türkiye’nin Batı ile ilişkilerinin düzelmesi için de bölgedeki gerginliklerin sona ermesi şarttır. Türkiye yapıcı ve güven üzerine dış politika yürütmektedir. İnsani yardımları, mülteci sorununa ev sahipliği ve sağduyu üzerine kurduğu ilişkilerine Batı ve Doğu Akdeniz’de hesap yapan devletler görmelidir. Türkiye’nin Batı ilişkilerinin iyileşmesi için kilit rolün Doğu Akdeniz, Kıbrıs, enerji ve Rusya ile olan ilişkilerinin belirleyeceğini Türk siyaset kurumundaki siyaset yapıcı iyi bilmektedir. Lakin Batı aklı da Türkiye ve Kıbrıs Türkü’nün hak ve menfaatini gözeterek siyaset yapmalıdır. Diplomasi ve kazan-kazan üzerine kurulu diyalog, sorunların çözülmesi için yeterli iki argümandır.