Seçildiği günden itibaren çözüme ve federasyon modelli birleşmeye olan inancını her seferinde yüksek ses ve büyük özgüvenle dile getiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, New York dönüşünde Ercan Havalimanı’nda yaptığı basın açıklamasında siyasi söylemlerinin son zamanlardaki en net olan diliyle “Cenevre bir son buluşmadır. Bir elli yıl daha yoktur. Nesiller değişiyor, çözümsüzlük devam ediyor. Böyle bir şey olamaz.” demiştir. Konuşmasının devamında “Biz her türlü hazırlığı yapıp Cenevre’de olumlu bir sonuç alarak Kıbrıs’a yeni bir dönemi başlatmak için geleceğiz.” diye eklemiştir. Sayın Akıncı, ‘gerektiğinden fazla çözüme olan inancımızı ve esnekliklerimizi yaptık, sıra Rum tarafının çözüme bakışında ve Yunanistan’ın tavrında’ demiştir. Sayın Akıncı’nın ifadesiyle yolun sonu görünmektedir. ‘Bir 50 daha çözüm diye yapılan görüşmeler yapılmamalıdır.’ demektedir. Seçildiği günden itibaren ara ara tarihler vermiş, ‘süreç bu zaman diliminde çözülecek’ tabirinde kamuoyuna açıklama yapmıştır. Fakat her seferinde yeni bir tarih yeni bir süreç başlamıştır. İsmi değişerek hızlandırılmış müzakere süreci, yoğunlaştırılmış görüşmeler vb. olarak kamuoyuna ve halka yeniymiş gibi yarım asırdır süren müzakereler umut ve hayal olarak verilmiştir. Sayın Akıncı’nın bu zaman dilimlerini söylemesindeki neden görmüş olduğu ve söylediği göstergelerdir. ABD başkanlık seçimi, BM Genel Sekreteri’nin değişmesi gibi tüm konular zaman içerisinde olmuştur. Güney seçimleri de her geçen gün biraz daha yaklaşmaktadır. Tahmini planlanan Cenevre görüşmeleri BM Genel Sekreteri Antonio Guterres önderliğinde yapılan toplantıda belirlenmiştir. Doğal olarak süreç ve planlanan takvim Sayın Akıncı’nın da net bir dille belirtiği gibi dün olanlardan daha önemli bir aşamadadır. Cenevre ya son durak ya da Kıbrıs’ta yeni bir döneme başlama zamanı olacaktır. Sayın Akıncı’nın yine basın açıklamasında söylediği “Zaman, karar alarak çözüme yürüme zamandır.” sözü de manidar ve iyi anlaşılması gereken bir ifadedir. Çözüme yürümek güzeldir, lakin alınacak kararlar da yaşam ve ölüm kadar farklı ve önemli konulardır. Çözüme gitmek adına teslim ve taviz kararları almak ve çözüme gitme hayali kurmak, havanda su dövmekten başka bir şey değildir.
Katar
Yarım asırdır devam eden Kıbrıs sorununda gelinen noktada beklentimiz nedir? Federasyon modelli bir çözümle iki farklı dine sahip, iki farklı milletin bir ve kardeşçe yaşamasını umuyoruz. Düşüncede hepimizin istediği bir hayal. Coğrafyamızda ve yaşanan olaylara baktığımızda günümüzde birleşmeden çok ayrılmanın mümkün olduğunu görüyoruz. Körfez ülkeleri arasında önemli bir yeri olan Katar yine körfez ülkeleri olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan tarafından ve sonra da diğer körfez ülkeleri tarafından teröre destek verdiği düşüncesiyle diplomatik yaptırımlarla yalnız bırakılmaktadır. Aynı din ve millete ait olan devletler savaşın eşiğindedir. Biz ise Kıbrıs adasında birleşme hayalinde…