Hüzün ayı derler Eylül için. Sonbaharın ilk göz ağrısı, hazan mevsiminin sarı büyüsüdür. Boğmayan sıcağı, üşütmeyen rüzgarları vardır. Islandığımızda mutlu eden yağmurları, sokakları süsleyen sarı yaprakları vardır. Belki de melankolik bir aydır. Belki de Eylül sıradan bir aydır, bilemeyiz. “Aşk” üzerine nasıl yüzlerce binlerce kitap yazıldıysa “Eylül” için de öyle yorumlar ve yazılar yazılmıştır. Benim için çok sevdiğim yaz mevsiminin bitmesi, deniz sezonunun kapanması ve sonbaharın karşılanmasıdır Eylül.
***
“Eylül”ü farklı yapan çeşitli nedenler vardır. Eğitim/öğretim faaliyetlerinin başladığı aydır. Adli tatilin son bulduğu, mahkemelerin yeni bir takvim yılına başladıkları zamandır. Parlamenter sistemle yönetilen ülkelerdeki meclislerin yasama yılına başladıkları aydır. Eylül hayati öneme sahip kurumların takvim başıdır.
***
“Eylül”ü belki de önemli yapan ay Haziran’dır. Çünkü Eylül’de takvim yıllarını açan tüm olgular, Haziran ayında yıllarını kapatırlar. Eğitim öğretim yaşamının tatil olması, mahkemelerimizin kapanması ve meclisin tatil olmasıyla ülkemiz, yaşamımız ve düşünce dünyamız yaşamın olağan akışına uyarak tatile girer. Yılın yorgunluğunu atacağımız zamanı yaşarız. Ekonomik ve siyasi yaşamımız da bir nevi tatil yapar. Eylül ayını Pazartesi sendromuna benzetmeden, güzelliklere kucak açarak yaşayalım.
Yaz dönemi siyaset
Kıbrıs sorunu ve müzakere süreci Crans-Montana görüşmelerinde Rum yönetiminin hayatın ve siyasi yaşamın olağan akışına aykırı istekleri sonrası bitmiştir. Müzakere heyetinin başı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı da görüşmeler sonrası yaz dönemini iç politikayı ve sosyal ilişkileri yürüterek geçirmiştir. Müzakere sürecindeki beklentinin yüksek olması, seçim kampanyasını çözüm üzerine kurmasından dolayı da hep sözde ve çözüm konusunda zirvede konuşmalar ve açıklamalar yaparak siyasi kimliğini ve yüzünü yormuş ve yıpratmıştır. Bu sebeple açılışlar ve sosyal politikalar çalışmalarıyla kamuoyunda Eylül öncesi döneminde “First Lady” Meral Akıncı yer almıştır. Yaz aylarındaki festival ziyaretleriyle de Sayın Akıncı ailesi, bir nevi PR çalışması yapıp yaz dönemini yenilenerek geçirmiştir.
***
2018’in bahar aylarının Kuzey Kıbrıs için seçim zamanı olduğunu düşündüğümüzde yeni başlayacak yasama ve yürütme yılı mevcut hükümetin seçim öncesi son dönemi olacaktır. Sayın Hüseyin Özgürgün Başbakanlığındaki UBP-DP hükümeti de yaz dönemini ‘seçime kadar gidecek olan uzun bir maratona hazırlık’ olarak geçirmişlerdir.
Eylül ve başlamak
Birey olarak yılın yorgunluğunu yıllık izinlerimiz ve tatillerimizle yaz dönemi Eylül öncesi attığımızı düşünerek bizim için de Eylül bir başlangıçtır. Eğitim hayatımızın ve bireysel hedeflerimizin takvim başıdır. Kışın doğal zorlukları ve hedefimizin zorluklarını başarıyla geçeceğimiz bir sezonun başıdır. Sosyal yaşamın, siyaset ve ekonomi hayatının hareketleneceği zamandır. Gazetelerin ve televizyonların ana program ve haberlerle dolu olacağı andır. Birey olarak ta bu zaman dilimini enerji ve başarı dolu geçirelim.