Ana içeriğe atla

19-Hükümetten ‘koordinasyonla’ istikrar vurgusu 16.06.2016, Milliyet Gazetesi

Haziran ayının sıcakları ile Ramazan Bayramı’na giden bu güzel günlerde siyasi gündemimiz oldukça yoğun. Cumhuriyet Meclisi’ndeki yasama çalışmaları, müzakere heyetinin görüşmeleri, belediyelere su maliyeti ve kullanılması gibi konular gündemimizin ana maddeleri olarak yerini aldı. Haftanın ilk mesaisi Cumhuriyet Meclisi gündemine gelen ve meclis onayına sunularak Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurtdışı Koordinasyon Ofisi’nin kurulmasını içeren anlaşma, Cumhuriyetçi Türk Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Reddediyoruz Platformu’na karşı, mecliste 27 kabul 17 ret ile oy çokluğuyla onaylandı. Cumhuriyet Meclisi önünde Reddediyoruz Platformu üyesi gençlerin tepkileri, görüşmelerin başlamasından oylamanın bitmesine kadar Meclis önünde ve Genel Kurul salonu izleyici locasında devam etti. Görüşmeler sırasında CTP Genel Sekreteri, Milletvekili Tufan Erhürman, Koordinasyon Ofisi hakkındaki konuşmasında Cumhuriyet Meclisini bu anlaşmanın onaylanması halinde “Meclis bu ülkenin kurumlarının kendi kendini yönetmesi hilafına bir karar almış olacak” şeklinde sert bir şekilde eleştirdi. TDP Milletvekili Zeki Çeler ise 6 saati aşan konuşması ile bir nevi kürsü işgali ile anlaşmaya karşı olduğunu belirtti. Devamında ise K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı Sibel Siber’e çağrı yaparak oylamanın ertelenmesini istedi. Hükümet ise bu çağrıyı saygıyla “onaylanacak” diyerek bir şekilde yok hükmünde gördü. Hükümetin ve destek veren milletvekillerin istikrarlı politika yapma gayretleri ve hizmete dönük bakışları 27 oy ile anlaşmayı onayladı. Sıra K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın onay aşamasında. Cumhurbaşkanı anlaşmayı onaylaması ya da onaylamaması ile bir nevi “Koordinasyon Ofisine’’ olan bakışını yansıtacak. Koordinasyon Ofisine yönelik olan tartışmalar, ilgili kurum ve taraflarına halk gözünde bir ara karne mahiyetindedir.

 

Ofisin Amacı

Bu kadar sert tepki ve eleştirilere maruz kalan Koordinasyon Ofisi’nin amacı nedir? Cumhuriyet Meclisi internet sayfasından ulaştığım “T.C. Hükümeti ile K.K.T.C. Hükümeti Arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin Yasa Tasarısı” metninin amacı kısmında şu yazmaktadır: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasındaki mevcut dostluk ilişkileri ile gençlik ve spor alanlarında işbirliğini geliştirmek ve ileri düzeye taşımaktır.” denmektedir. Özünde bu kadar açık ve net olan Koordinasyon Ofisi kurulma fikri “Türkiye niçin iç politikamıza müdahale ediyor? Egemenlik haklarımız elden mi gidiyor?” gibi yanlı/yanlış söylemler ile Türkiye – KKTC ilişkileri gerilmek istenmektedir. Bu anlaşma sırasında bir akıl, Reddediyoruz Platformu gençlerini Polis ile karşı karşıya getirmek istemiştir. Lakin hükümetin sağduyulu ve demokrasiye inanan düşüncesi ile gençler meclis çalışmaları tamamlanana kadar eylemlerine devam etmişlerdir. Bu tepkileri gösteren siyasi düşünce ya da hizmet ettiği üst akıl KKTC’de faaliyet gösteren ve istediğini yapan Avrupa Birliği Ofisine de “egemenlik hakkımız tehlikeye giriyor” tarzında tepki göstermişler midir? Amaçları burada KKTC’yi korumak mıdır? Yoksa Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı yapmak mıdır?

 

Kararlı Hükümet

Türkiye ile ilişkilerini iki devlet bir millet mantığı ve hizmet alma üzerine kuran UBP-DP hükümeti, kendine güvenen bir şekilde anlaşmanın onaylanma sürecini aşmışlardır. Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş ise Cumhurbaşkanlığı çıkışında söylediği “Hiçbir şekilde, hiçbir yetkimizi, hiç kimseye devretmiyoruz.” ifadesi kendine güvenen bir hükümetin olduğu ve istikrar için çalıştıklarının göstergesidir. Kendine ve milletine güvenen bir hükümet, KKTC için bir şanstır. Türkiye ile ortak yapılacak olan çalışmalar Kuzey Kıbrıs’a değer katacak ve hak ettiği seviyeye taşıyacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

25-15 Temmuz Sonrası Kıbrıs 28.07.2016, Milliyet Gazetesi

‘Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kıbrıs özel danışmanı Espen Barth Eide’in “Birkaç hafta içinde Kıbrıs müzakerelerinde mülkiyet, garantiler ve güvenlik konuları görüşülecek” şeklindeki beyanıyla müzakerelerin en önemli başlıklarına ve süreci belirleyen konulara vurgu yaptı. Eide, Kıbrıs’ta çözüm penceresinin açık olduğunu fakat sonsuza dek açık olmayacağını da söyledi.’ 2016 yılının çözüm yılı olması gerektiğini her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ile Sayın Eide aynı düşüncede oldukları aşikârdır.   Art niyetli yaklaşım Çözümün taraflarından ikisi olumlu söylem içerisinde olmalarına karşın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafı bir o kadar olumlu söylemlerden uzaktalar. GKRY Dışişleri Bakanı Kasoulidis’in Türkiye’deki 15 Temmuz günü F tipi örgütün darbe girişimine atıfta bulunarak, 18 Temmuz günü Brüksel’de söylediği “Çözüm sonrası Kıbrıs’ta Türk askeri varlığını istemiyoruz” ve “15 Temmuz sürecinde Türk askerinin Ada’da başı boş kaldığını, belirsizli...