Ana içeriğe atla

34- Zirvedeki ideolojik yalnızlık 29.09.2016, Milliyet Gazetesi

../Desktop/IMG_1678.JPG

 

Yoğunlaştırılmış birinci ve ikinci müzakere süreci sonrasına baktığımızda, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın söylemleri üzerine ‘çok anlam yüklediğimiz’ BM’de gerçekleşen ‘üçlü zirve’ diye tabir edilen mini toplantı, geçtiğimiz Pazar BM Genel Sekreteri Ban’nın iki toplum liderlerini karşısına almasıyla gerçekleşti.

***

Bu görüşmeyi BM Genel Sekreterliği (BM Sözcü), Twitter hesabından 140 karaktere sığan ‘Kıbrıs görüşmeleri başladı’ mesajı ve yukarıdaki mana ve ifadeler bakımından çok önemli olan fotoğrafla kamuoyuna servis etti. Müzakere, süreç, Kıbrıs Sorunu, üçlü ve devamında beşli görüşmeler üzerine yazılan çizilen çokça da yorum yapılan genel süreç sanırım bu fotoğrafta anlam ve ifade buldu.

 

Komşu lider Anastasiadis

Bu fotoğraf üzerinden, konunun uzmanı olmadığımı belirterek görüşmeyi yorumlamak ve yazmak isterim. Fotoğrafa baktığımızda Anastasiadis'in başı ağır gelmiş olacak ki eliyle başı düşmesin diye destek olmuş. Aklında, Güney’deki gelecek zamanda iç siyasi olaylar ve yaklaşan seçimler var. Bedenen BM’de olsa da zihinsel olarak Güney’deymiş hissiyle bir o kadar da gözlerini fal taşı gibi açmış. Ban’ı da iyi bir şekilde dinliyor havasıyla bedenini masada tutmaktadır. Bu ruh halinde olması, Genel Sekreterin söylediklerini bildiğinin ve istediği gibi hiçbir yere varılmadan masadan kalkılacak olduğunun düşüncesi ve göstergesidir.

 

İdeolojik yalnızlık

Cumhurbaşkanımız Akıncı ise ‘umutsuz ve tükenmiş bir ifadeyle’ Ban’ın söylemlerini dinlemekte ama anlamamaktadır. Çünkü zihninde ‘ne olacaktı, ne oldu’ der gibi mana ve anlam yüklü, ideolojik yalnızlık dehlizine düşmüş vaziyette keder ve kasvet içinde bakıyor. ‘Zirvedeki Yalnızlık’ bu olsa gerek.

 

New York

2016 başından itibaren BM Genel Kurulunu ve ‘üçlü zirveyi’ bekledik, durduk. Çözüm için en önemli viraj olarak anlam yükledik. Üçlü sonrası beşli görüşmelere geçilecek ve Kıbrıs Sorunu çözüm bulacak. Kıbrıs Türk halkı komşusu gibi dünyada tanınan, izolasyonları olmayan dünya sistemine entegre bir hal alacaktı. Gün tükendi. Aylar haftaları, haftalar günleri derken, saat sayar olduk. BM merkezinde 38. katta Sayın Akıncı’nın sosyal medya hesabından paylaştığı güzel New York manzarası eşliğinde, rivayete göre 38 dakika sürmeyen ‘zirve’ oldu, bitti.

***

Ban, komşu iki lideri yanına alarak heyecan ve merak ile Kıbrıs Sorununda takvim bekleyen Cumhurbaşkanı Akıncı ve dünya basınının karşısına, Kıbrıs’ta olduğu gibi Yeşil Hattı çizerek liderlerin arasına girdi ve haber ajanslarının önünde yüzlerce kilometreden gelen liderleri cesaret ve heyecanlarından dolayı tebrik etti. Emekli olacağı birkaç haftaya kadar kendilerine destek olacağını söyledi. Sonrasında uluslararası dünyanın en önemli konusu olan Suriye hakkında basın bilgilendirmesi yaptı ve açıklamayı sonlandırdı. Kıbrıs’ı bir argüman olarak kullandı. Bunun böyle olacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akıncı ile bizzat görüşmeyip Türkiye’ye ABD ile yaşanan karşılıklı restler gölgesinde dönüşünden de belliydi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...