Ana içeriğe atla

4- Sayın Cumhurbaşkanına Sorum Var? 17.03.2016 Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımda bahsettiğim, kamuoyunu meşgul eden ana konular üzerine kurucu iradenin, kurulu iradenin ve devlet aklının konuya ve konulara yaklaşma, değerlendirme ve hayata geçirme tarzını kalemimin, kelimelerin ve demokrasinin izin verdiği ölçüde yazdım.

 

            Kurulu iradenin iki temsilcisi olan Cumhuriyet Meclisi başkanı ve CTP – UBP hükümeti başbakanının kurucu iradenin/anayasanın sınırlarını belirlediği ‘kurulu irade’ yetkilerini millet ve devlet menfaati ile yönetemediğine değindim. Kurucu iradenin sahibinin Anayasa yetkileriyle belirlenmiş olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olduğunu ve son güncel konular hakkındaki söylem ve konulara bakışı ile devletin ve iradenin temsilcisi olduğu aktarmıştım.

 

            Geçen yıl Nisan ayında gerçekleşen KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağımsız aday olarak giren Akıncı, mevcut  3. Cumhurbaşkanı Eroğlu ve dönemin Meclisi başkanı olan Sibel Siber gibi iki önemli rakibine karşı 2. turda aldığı 67037 oy ile 26 Nisan 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı seçildi. Diğer iki önemli rakibine karşı aktif siyasete ara vermesi ve bağımsız seçime katılmasına karşın, kurucu iradeyi şekillendiren ‘halk iradesi’ 5 yıllığına umutlarını, hayallerini ve geleceğinin sorumluluğunu Mustafa Akıncı’ya yükledi.

 

            Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve KKTC arasında gerçekleşen müzakere ve görüşmeler sırasında kamuoyunda yazılıp çizilen, milletimizi ve devletimizi ilgilendiren hayati konuların cevaplarını ve sorumluluklarını ‘halk iradesi’ Akıncı’da aramaktadır.

 

            Bu bağlamda konuyu açmak gerekirse halk iradesini ilgilendiren müzakereler esnasında gündemde olan nüfus politikası hakkında bazı soruların cevabını ve sorumluluğunu Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sormak istiyorum.

 

            Hali hazırda vatandaş olmak için sırada bekleyen ve dünyada örneği olmayan, on beş yıl gibi bir süre zarfında iş verenine, yaşadığı semtine ve kamuya zararı ziyanı olmayan T.C. vatandaşları, işleyen düzenin politik oyunları sebebi ile mağdur ve zor durumdadır. Görüşmeler esnasında Rum müzakerecilerin masaya temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp koydukları T.C. vatandaşları ve sonradan vatandaş olmuş KKTC kimliğini taşıyan bireylerin sorunları ve sorumluluğu Akıncı’nın omuzlarındadır.

 

            Cumhurbaşkanımız Akıncı’nın son günlerde kamuoyunda yer bulan devlet aklı ve milletimizin menfaatine yönelik çıkışları bizleri ve hayallerimizi desteklemekte, korumakta ve mutlu etmektedir. Bu devlet adamı duruşunun siyasi partilere, kamuya ve bürokrasiye de örnek olacağı inancı ile omuzlarındaki yükün ağırlığını ve sorumluluğunu bilmekteyiz.

 

            Halk iradesinin cevabını bulmakta ve sorumlu olarak gördüğü çözüm kapısı Sayın Akıncı’dır. Şimdi soruyorum: Nüfus sayısının önemli olduğu bir dönemde on yılını doldurmuş tüm şart ve sorumluluklarını yerine getiren T.C. vatandaşlarının durumları ne olacaktır?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

25-15 Temmuz Sonrası Kıbrıs 28.07.2016, Milliyet Gazetesi

‘Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kıbrıs özel danışmanı Espen Barth Eide’in “Birkaç hafta içinde Kıbrıs müzakerelerinde mülkiyet, garantiler ve güvenlik konuları görüşülecek” şeklindeki beyanıyla müzakerelerin en önemli başlıklarına ve süreci belirleyen konulara vurgu yaptı. Eide, Kıbrıs’ta çözüm penceresinin açık olduğunu fakat sonsuza dek açık olmayacağını da söyledi.’ 2016 yılının çözüm yılı olması gerektiğini her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ile Sayın Eide aynı düşüncede oldukları aşikârdır.   Art niyetli yaklaşım Çözümün taraflarından ikisi olumlu söylem içerisinde olmalarına karşın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafı bir o kadar olumlu söylemlerden uzaktalar. GKRY Dışişleri Bakanı Kasoulidis’in Türkiye’deki 15 Temmuz günü F tipi örgütün darbe girişimine atıfta bulunarak, 18 Temmuz günü Brüksel’de söylediği “Çözüm sonrası Kıbrıs’ta Türk askeri varlığını istemiyoruz” ve “15 Temmuz sürecinde Türk askerinin Ada’da başı boş kaldığını, belirsizli...