Ana içeriğe atla

46- Kıbrıs’ta Hala Sultan 22.12.2016, Milliyet Gazetesi

Türk milleti için Kıbrıs adasının önemi Osmanlı İmparatorluğu’nun adayı fethetmesi ve sonrasında adada hüküm sürmesi sürecinde başlıyor gibi görünebilir. Kıbrıs adası, İslam tarihi açısından da Türkiye ve Türk milleti için önemli ve köklü bağlarının olduğu, manevi şahsiyetlerin yaşadığı bir adadır. İslam dünyasının da ilk deniz seferi Kıbrıs’adır. 

Tennessee Üniversitesi’nde Profesör George E. Bowen de Hala Sultan Tekke’si için Müslümanların dünyadaki en kutsal üçüncü yeri olduğunu çalışmalarında belirtir. Kıbrıs adasında yaşamış ve manevi şahsiyetlerin en önemlilerinden birisi de Peygamberimiz Hz. Muhammed’in halası ve süt annesi (Ümmü Hiram) Hala Sultan’dır. Hala Sultan’ın vefat ettiği nokta Güney Kıbrıs’ta bulunan Larnaka bölgesindeki Tuz Gölü’nün yanındadır. Hala Sultan Tekke’si olarak anılan bir cami ve kabrinin bulunduğu bir bölüm vardır. Yapılan eklemelerle tekke külliyeye dönüşmüş ve ziyaretçilere açıktır. Günümüzde Tekke’nin din görevlisi KKTC Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gönderilmekte ve dini hizmetler verilmektedir. Geçtiğimiz Salı günü Diyanet İşleri Başkanı Talip Atalay ve ekibi tarafından Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Türkiye vatandaşlarına yönelik Tekke’ye günü birlik bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Sabah saatlerinde otobüslerle Lefkoşa terminalinden hareket ederek Metehan sınır kapısından Güney’e geçip bir saatlik yolculukla Hala Sultan Tekke’sine ulaştık. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ikramları ve yolda her araçta bulunan görevlilerin İslam tarihi açısından Hala Sultan Tekke’si ve Kıbrıs’ı anlattıkları sohbetlerle ruhumuz manevi olarak beslendi. Tekke’ye vardığımızda bizleri Din İşleri Başkanlığı adına Tekke’nin imamı Şakir Alemdar karşıladı. Sayın Alemdar, sohbeti sırasında “Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın oğlu 2. Selim (Sarı Selim)’in adayı fethetmeden önce ada hakkında bilgi sahibi olduğunu; dönemin Şeyhülislam’ına adada İslam dinine mensup yaşayanların olduğunu; ibadethanelerin bakıma ve korumaya muhtaç olduğunu; buna istinaden de adaya fetih için fetva aldığını, Kıbrıs adasının İslam dünyası için de önemli olduğunu” vurguladı. Kıbrıs’ı Osmanlı’nın fethinden sonra vakıf kültürünün adada oluşmasıyla birlikte Larnaka Havaalanı’nın da içinde bulunduğu alan Hala Sultan Vakfı’nın malıdır. Kıbrıs müzakere sürecinde heyetler kamuoyuna açık ya da kapalı olarak yaptıkları toplantılarda Kuzey’de kalan Rum mallarının durumu görüşülürken Güney’deki Kıbrıs Evkaf Dairesi’nin bilgisinde ve takibindeki vakıf mallarının da durumunun akıbeti netlik kazanmalıdır. Başka bir pazarlığın da malzemesi olmamalıdır.

 

Kanlı Noel

 

Kuzey Kıbrıs müzakere heyeti görüşmeler için belirlediği referanslara, geçmişte barış dönemini bozan Rum siyasetçilerinin ve kilisenin desteklediği faaliyetleri unutmadan süreci sürdürmelidir. Kıbrıs Türkü’nün Rum çetelerinin hain saldırıları ve Türk’ü yok etme planlarının en sertlerinden olan, tarihte 21- 25 Aralık Kanlı Noel diye isimlendirilen olayların yıldönümünde yaşamını yitiren şehitlerimizi bir kez daha anar ve unutulmayacağını belirtirim. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...