Ana içeriğe atla

55- Çözüm yolunda Enosis hayali 16.02.2017, Milliyet Gazetesi

Kıbrıs müzakere süreci, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın büyük gayret ve özverisiyle harita teslimleri gölgesinde hızlı bir şekilde devam etmektedir. Mart ayında yapılması planlanan ikinci 5’li ismiyle tabir edilen yurt dışı seyahat planları yapılmakta, koşar adım müzakereler sona doğru yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın gayret ve hevesi ne yazık ki tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Sürecin olumlu bir şekilde sonlanabilmesi için müzakere heyetinin muhatabı Güney Kıbrıs lideri Anastasiadis ve heyetinin de bir o kadar gayret ve tavizle çözüm için süreci yönetmesi gerekmektedir. Ayrıca Kıbrıs Rum heyeti Güney Kıbrıs’ta siyaseti etkileyebilecek ve istediği zaman da etkileyen kiliseyi aşması gerekmektedir. Kolay yazılan, basit okunan; ama uygulamada hiç de kolay aşılamayacak engeller vardır. Bunlara ilave olarak Güney Kıbrıs meclisinde Rum gençlere Enosis ruhunu aşılayabilmek için getirilen, tarafsız kalarak ya da oy vererek tüm meclisin onayıyla Enosis’in okutulması kararı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın tabiriyle müzakere sürecine büyük darbe vurmuştur.

 

Akıncı’nın açıklaması

 

Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı yukarıda özetlediğim etkenler gölgesinde ısrarla müzakerelere olumlu bir şekilde devam etmektedir. Bu yaklaşımı aklı selim devlet adamı tavrını yansıtır ve sürece de büyük katkı sunar. Sayın Akıncı’nın “Müzakere edilmesin, masa devrilsin anlayışı halkın bana verdiği görevle uyuşmaz.” cümlesi doğrudur. Lakin halk tam anlamıyla teslimiyet ve Güney’in bu kadar olumsuzluklarına karşı devam edelim demediği de aşikardır. Açıklamasının devamında Sayın Akıncı “Nasıl bir çözüm istediğimizi de halkımıza söyledik, bunun onayını aldık.” Şeklindeki açıklaması kapalı bir cümledir. Açılması gerekmektedir. Kamuoyundan ve halktan bir şekilde sürece zarar vermemesi adına gizlenen sürecin halk hangi madde ve uygulamalarına onay vermiştir. Kuzey Kıbrıs Türk halkı “Enosis” sevdalısı Rum yönetiminin isteklerine onay vermediği kesindir.

 

Güney Kıbrıs’ın çözüme bakışı

 

Sayın Akıncı’nın tabiriyle “federal çözüm” iki komşu liderin yaşları ve yaşanmışlıklarının ortak olmasından dolayı çok yakın ve basitti. Eğer biz bu süreci devam ettiremezsek gelecek nesillerin ortak paylaşımlarının az olmasından dolayı federasyon modelli bir çözüm yerine yeni metotlarla farklı çözüm arayışlarına gireceklerini her defasında dile getirdi. Sayın Akıncı her zamanki iyimser tavrını gelecek için de ortaya koymuş oldu. Lakin Güney yönetimi Enosis ruhunun gelecek nesillere aktarılması için meclisten geçirdiği kanunla Sayın Akıncı’nın iyimser yaklaşımına bir darbe daha vurdu. Bu darbeyle çözüm, Güney yönetimi için, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması, Türk varlığının adadan yok edilmesi, Kıbrıs adasının haçın gölgesinde bir Rum-Yunan adası olması fikri demektir. Durum bu kadar açık ve netse KKTC müzakere heyeti, hükümeti ve Cumhuriyet Meclisi müzakere sonrası tanınma adına yeni model ve fikirler ışığında çalışmasını sürdürmelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...