Ana içeriğe atla

61-Yolun sonu görünüyor… 30.03.2017, Milliyet Gazetesi

Bana ne yazdan bahardan

Bana ne borandan kardan

Aşağıdan yukarıdan

Yolun sonu görünüyor

 

Dursun Ali Akınet’in “Görünüyor” şiirinin ilk kıtası. Musa Eroğlu başta olmak üzere Türk halk müziği okuyan ses sanatçılarının seslendirdiği güzel türkü ‘Yolun sonu görünüyor’dur. Ne de uygun değil mi Kıbrıs sorununda gelinen noktaya?

***

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, 27 Mart tarihinde Türk Maarif Koleji Tarih ve Kültür kolunun “Kıbrıs Sorununun Dünü, Bugünü ve Yarını” isimli panelinde “Karar ve gerçekle yüzleşme zamanı geldi” diyerek son zamanlardaki reel politikaya en uygun ifadesini kullanmıştır.

***

20 aydır yaptığı anlamlı mücadele, kendisi için de sona yaklaşmıştır. Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın sağ duyusu, çözüme olan inancı 40 kusur yıldır gasp edilmiş, Kıbrıs Türk’ünün haklarını geri alma isteği ve arzusu Rum yönetiminin ucuz siyasi oyunları ve planları sayesinde hep yarım, hep arafta kalmıştır. Yine Sayın Akıncı’nın gayret ve iyimser yaklaşımına, Rum meclisinden geçen Enosis yasası sekte vurmuştur. Gelecek nesillere barışı, kardeşliği ve eşit yaşamayı bırakmak isteyen Sayın Akıncı’nın düşüncelerine tam ters yaklaşımla karşılık verilmektedir. Bu yaklaşım ve gelinen noktadan itibaren Sayın Akıncı da son iki ayı hedef göstermiş, Nisan ve Mayıs aylarının karar ayları olacağını belirtmiştir.

***

Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ve Rum lider Anastasiadis, 2 Nisan’da Birleşmiş Milletler nezdinde ve Eide himayesinde Ledra Palas Otel’de sosyal içerikli bir görüşme yapılacağını duyurdu. Bu görüşme, Rum meclisinden geçen ve uygulanıp uygulanmaması Rum kilisesinin atanmasında büyük rol oynadığı Rum Eğitim Bakanına verilen, Enosis kararı başta olmak üzere uyuşmazlık ve masadan kalkınmasına neden olan tüm sorunların ön görüşmesi niteliğinde olacak bir sosyal toplantıdır.

***

Bu bağlamda Kıbrıs sorununun Sayın Akıncı’nın da dediği gibi Nisan Mayıs aylarında karar bağlanmalı, federasyon modelli çözüm sağlanamazsa Kıbrıs Türk’ü var olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle yoluna ve hedeflerine bakmalıdır. Kırk yıldır çözülemeyeni çözmek elbet güzeldir; fakat çözüm demek birleşme demek de değildir. Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, KKTC ile yola devam kararı alarak da 40 kusur yıldır süren belirsizliği bitirir ve Kıbrıs Türk’ünü arafta kalmaktan kurtararak büyük bir başarıya imza atmış olur.

***

Yusuf Has Hacip ne güzel demiş: “Halkın zengin olması için, doğru kanunlar konulmalıdır. Hangi bey doğru kanun koydu ise, memleketini tanzim etmiş ve gücünü aydınlatmıştır. Memlekette uzun müddet hüküm sürmek istersen, kanunu doğru yürütmeli ve halkı korumalısın.”

***

KKTC yasama ve yürütmede görevli tüm ‘Bey’ler halkını korumak, çağın istek ve ihtiyaçları doğrusunda eksiklerini karşılamak için çalışmalıdır ki ‘Bey’likleri daim olsun. Bu süreçte de Sayın Akıncı, Kıbrıs Türk halkının ve devletinin doğruları ve menfaatleri hedefinde süreci tamamlamalıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...