Ana içeriğe atla

71- Cenevre son durak 08.06.2017, Milliyet Gazetesi

Seçildiği günden itibaren çözüme ve federasyon modelli birleşmeye olan inancını her seferinde yüksek ses ve büyük özgüvenle dile getiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı, New York dönüşünde Ercan Havalimanı’nda yaptığı basın açıklamasında siyasi söylemlerinin son zamanlardaki en net olan diliyle “Cenevre bir son buluşmadır. Bir elli yıl daha yoktur. Nesiller değişiyor, çözümsüzlük devam ediyor. Böyle bir şey olamaz.” demiştir. Konuşmasının devamında “Biz her türlü hazırlığı yapıp Cenevre’de olumlu bir sonuç alarak Kıbrıs’a yeni bir dönemi başlatmak için geleceğiz.” diye eklemiştir. Sayın Akıncı, ‘gerektiğinden fazla çözüme olan inancımızı ve esnekliklerimizi yaptık, sıra Rum tarafının çözüme bakışında ve Yunanistan’ın tavrında’ demiştir. Sayın Akıncı’nın ifadesiyle yolun sonu görünmektedir. ‘Bir 50 daha çözüm diye yapılan görüşmeler yapılmamalıdır.’ demektedir. Seçildiği günden itibaren ara ara tarihler vermiş, ‘süreç bu zaman diliminde çözülecek’ tabirinde kamuoyuna açıklama yapmıştır. Fakat her seferinde yeni bir tarih yeni bir süreç başlamıştır. İsmi değişerek hızlandırılmış müzakere süreci, yoğunlaştırılmış görüşmeler vb. olarak kamuoyuna ve halka yeniymiş gibi yarım asırdır süren müzakereler umut ve hayal olarak verilmiştir. Sayın Akıncı’nın bu zaman dilimlerini söylemesindeki neden görmüş olduğu ve söylediği göstergelerdir. ABD başkanlık seçimi, BM Genel Sekreteri’nin değişmesi gibi tüm konular zaman içerisinde olmuştur. Güney seçimleri de her geçen gün biraz daha yaklaşmaktadır. Tahmini planlanan Cenevre görüşmeleri BM Genel Sekreteri Antonio Guterres önderliğinde yapılan toplantıda belirlenmiştir. Doğal olarak süreç ve planlanan takvim Sayın Akıncı’nın da net bir dille belirtiği gibi dün olanlardan daha önemli bir aşamadadır. Cenevre ya son durak ya da Kıbrıs’ta yeni bir döneme başlama zamanı olacaktır. Sayın Akıncı’nın yine basın açıklamasında söylediği “Zaman, karar alarak çözüme yürüme zamandır.” sözü de manidar ve iyi anlaşılması gereken bir ifadedir. Çözüme yürümek güzeldir, lakin alınacak kararlar da yaşam ve ölüm kadar farklı ve önemli konulardır. Çözüme gitmek adına teslim ve taviz kararları almak ve çözüme gitme hayali kurmak, havanda su dövmekten başka bir şey değildir.

 

Katar

 

Yarım asırdır devam eden Kıbrıs sorununda gelinen noktada beklentimiz nedir? Federasyon modelli bir çözümle iki farklı dine sahip, iki farklı milletin bir ve kardeşçe yaşamasını umuyoruz. Düşüncede hepimizin istediği bir hayal. Coğrafyamızda ve yaşanan olaylara baktığımızda günümüzde birleşmeden çok ayrılmanın mümkün olduğunu görüyoruz. Körfez ülkeleri arasında önemli bir yeri olan Katar yine körfez ülkeleri olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan tarafından ve sonra da diğer körfez ülkeleri tarafından teröre destek verdiği düşüncesiyle diplomatik yaptırımlarla yalnız bırakılmaktadır. Aynı din ve millete ait olan devletler savaşın eşiğindedir. Biz ise Kıbrıs adasında birleşme hayalinde…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...