Ana içeriğe atla

99- Kampanyalar üzerinden siyaset 21.12.2017, Milliyet Gazetesi

Ülkemizde seçime girecek olan siyasi partiler adaylarını belirledi. Tanıtım toplantılarıyla vizyonlarını seçmen ve kamuoyuyla paylaşıyorlar. Seçmenin ve kamuoyunun adayları tanıması, yavaş yavaş da mühür ve tikin ya da karma oyunu kullanacağı düşünce yapısının oluştuğu dönemdeyiz. Bu kampanya sürecini öteki beriki demeden sosyal medya sloganları üzerinden değerlendirelim.

 

CTP

Cumhuriyetçi Türk Partisi siyasi tarihimizin köklü partilerindendir. Seçime parti içindeki “Genel başkana bir şans verdik.” söylemiyle gitmektedir. Tufan Erhürman güler yüzlü pozitif siyasi bir figür olarak partisini “Ne demek umut yok! Biz halkız, burada biz varız.” sloganıyla sandığa götürmektedir. Görsellerinde kullandığı fidanla da umutların filizlendiğini ve büyüyeceğini simgelemektedir. Seçimlerin ocakta olacağını düşündüğümüzde filizin yeşermesi için başka baharlara ihtiyaç var diyelim. 7 Ocak real-politikaların seçimi olacaktır.

 

UBP

KKTC’yi kuran iradedir Ulusal Birlik Partisi. Milliyetçi, ulusçu, devletçi bir siyasi harekettir. Kuruluşunda devletin kurucu refleksleri ve karakteri vardır. Bu felsefe üzerine kurulması ve siyasi tarihin her döneminde etkin ve güçlü olmasıyla “Her zaman olduğu gibi, tek başına iktidar yolunda, B1RİZ” sloganıyla seçime gitmektedir. İktidarın büyük ortağı olması, siyasetin ve devletin mektebinden gelmeleriyle seçim öncesi slogan ve mantıkla kendilerini konumlandırdıkları yer doğrudur.

 

DP

KKTC’nin kurucu iradesi dediğimiz akla gelen isimlerden ilki rahmetli kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’tır. Oğlu Serdar Denktaş’ın liderliğini yaptığı Demokrat Parti’de ‘’en iyisini halk bilir’’ sloganıyla seçime gitmektedir. Rahmetli Rauf Denktaş’ın en büyük gücünün O’na inanmış halk olduğunu düşündüğümüz de DP’nin de seçim için oluşturduğu kampanya doğrudur.

 

TKP – Yeni Güçler

TKP – Yeni Güçler lideri Mehmet Çakıcı’dır. Gerek görev yaptığı üniversitedeki öğrencileri gerekse danışanları tarafından çok sevilen bir kişiliktir. Partisine “değişim ve kurtuluş ittifakıyla” Yeni Güçler ismini de eklemiştir. Sloganları “Değişim Kurtuluştur”dur. Değişim ve yenilik güzeldir de kurtuluş olacak kadar kötü bir halde değiliz be hocam...

 

TDP

Toplumcu Demokrasi Partisi de siyasi tarihimizde Cumhurbaşkanı çıkarmış bir partidir. Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı da bu partiden çıkmıştır. Küçük ama etkili denebilecek bir siyasi oluşum olarak “Güçlü bir kadro, Temiz bir geçmiş, Özgür bir gelecek” sloganıyla seçime gitmektedir. Önemli izlenmesi gereken bir siyasi harekettir.

 

MDP

Siyasetin en genç kadrosuna sahip partisi Milliyetçi Demokrasi Partisi’dir. Seçimlere “Milli Devlet, Güçlü İktidar” “Gelecek Sözümüz, Sözümüz Ülkümüz” sloganıyla gitmektedirler. Düşünce ve ideolojik zihinlerini yansıtan sloganlarını gençlik enerjileriyle destekleyerek kendilerini seçime hazırlamışlardır.

 

HP

Sivil toplum kuruluşu olarak “Toparlanıyoruz” sloganıyla sahneye çıkan, bir önceki seçimde mühür yerine karma oya yönelten ve son Cumhurbaşkanlığı seçiminde kurucusu Kudret Özarsay’ı aday yapan oluşumun partisidir Halkın Partisi. “Halkın iradesiyle yeni siyaset” sloganıyla seçime gitmektedirler. HP’ye karma oydan çok mühür lazım diyerek başarılar dileyelim.

 

YDP

Erhan Arıklı’nın liderliğindeki partidir Yeniden Doğuş Partisi. YDP ilk seçimine “Yeniden Doğuyoruz” sloganıyla gitmektedir. Doğum ve yeni hareketler sancılıdır. Ciddi bir seçim süreci de yeniden doğan için zor ve meşakkatlidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

9-Ortak Akıl Sürdürülebilir Hükümet 21.04.2016, Milliyet Gazetesi

Bir önceki yazımı siyasi sistemin ve genel olarak siyaset kurumunun neden tıkandığı ve çağın gereksinimlerini niçin karşılayamadığı, değişimini/dönüşümünü neye göre yapmaz ise başarısız olacağını ve halk iradesinin vermiş olduğu yetkiyi neden sağlıklı kullanamadığı üzerine yazmıştım.             Kuzey Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, siyaset sahnesine baş karakter olarak dahil olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dır. Akıncı ile başlayan müzakere, devlet aklı ve millet menfaati ile sürmektedir. Bu dönemin başarılı bir şekilde devam etmesinin arka planında iyi bir ekip vardır. Akıncı’nın yakın geçmişte bir siyasi partide aktif rol almaması da Cumhurbaşkanlığındaki rolünü, siyasi tarzını, ideolojik fikirden uzak, devlet ve millet menfaati ile görmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı çalışmalarına paralel olarak gidemeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi ise siyasi çıkmaza girmiş ve geçen haftalarda hükü...

10-Balkanlarda Türk Şehri Prizren 28.04.2016, Milliyet Gazetesi

Geçtiğimiz hafta sonu bir dizi ziyaret için Balkanlarda Evlad-ı Fatihan diye anılan ve Yugoslavya dağıldıktan sonra kurulan Kosova’daydım. Başkent Priştine’ye, İstanbul’dan bir saati geçen bir uçak yolculuğu ile varılıyor. Priştine’deki havaalanı, Türk bir firma tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılmış. Avrupa ülkesine ve şehrine yakışır bir terminali ve işletmesi var. Prizren şehrine, otoyol kalitesinde bir yolla ulaşılıyor. Bu güzel yolu da başka bir Türk firması yapmış. Şehri gezmeye başladığımızda yapılan sohbetlerde elektrik dağıtım sistemini de bir Türk firmasının yaptığını söylüyorlar. Yakın tarihimizde Sırp zulmüne maruz kalan Kosovalı vatandaşlar, savaşın ne denli korkunç ve kazananı olmayan bir ölüm oyunu olduğunu biliyorlar. Bu esaretten ve Sırp zulmünden onları koruyan, kollayan, NATO üyesi olan askeri güçlerden biri de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birliğiydi. Prizren şehrinde tabur seviyesinde olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliği, Kosova’daki savaş zamanında ver...

35- BM sonrası çözüm… 06.10.2016, Milliyet Gazetesi

Birleşmiş Milletler zirvesi sonrası ‘Kıbrıs Sorunu’ için BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’dan uluslararası basın önünde müzakere sürecinde gösterdikleri cesaret ve özveriden dolayı ‘tebrik ve aferin’ alan Kıbrıs adasındaki iki lider Nicos Anastasiadis ve Mustafa Akıncı, 4 Ekim günü tekrar Kıbrıs Sorunu için görüşmelere başladı.  Akıncı ve Anastasiadis’in yeni yol haritası ve ajandaları basını bilgilendirme toplantısı vasıtasıyla kamuoyuna servis edildi.  KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ekim ayı içerisinde yapmayı planladıkları on toplantı sonrası geniş basın bilgilendirmesi yapacağını ve kamuoyundan gizli bir şey olmadığını kanıtlamak için, açık bir toplantı süreci geçireceğini söyledi. Konjonktüre bağlı olarak Akıncı müzakere metodu ve basın bilgilendirmesini sürece zarar vermemek adına yapmıyordu. BM zirvesi öncesi beklentileri yükseltmesi ve zirveden kamuoyunun beklemediği bir sonuç çıkması üzerine, yeni süreçte basına açık bir müzakere süreci seçmesi, olası bir olumsuz son...